1Aralık “DÜNYA AIDS GÜNÜ” olması sebebi ile Medical Park Uşak Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr .Mehmet UÇAR önemli bilgiler verdi.
HIV-AIDS (İnsan İmmunyetmezlik Virüsü/Akkiz İmmunyetmezlik Sendromu), ilk kez 1981 yılında Amerika Birleşik Devletleri (ABD)'nde tanımlanmıştır.
Hastalığa neden olan virüs bağışıklık sisteminde yer alan akyuvarları hasara uğratmakta ve zamanla bu hücrelerin işlevini bozarak bağışıklık sisteminin bozulmasına neden olmaktadır. Bulaş sonrası başlangıçta grip benzeri bir tablo ortaya çıkarken, bağışıklık sistemindeki etkilenme derecesine göre ortalama 1-10 yıllık bir sürede ise AIDS tablosu ortaya çıkabilmektedir.
NASIL BULAŞIR?
HIV-AIDS temelde cinsel temas, kan ve kan ürünleri ve anneden bebeğe olmak üzere 3 yolla bulaşmaktadır.
Aynı ortamda bulunmakla, dokunmak, sarılmak ve öpüşmekle, aynı kaptan yemek yemekle, kesici/delici alet dışındaki giysi ve elbiseleri paylaşmakla, öksürmekle, aynı tuvalet ve banyoyu kullanmakla BULAŞMAZ.
Birden fazla cinsel partnere sahip olmak, sık partner değiştirmek, homoseksüel ilişki, damar içi uyuşturucu madde kullanımı hastalığın bulaşması için belli başlı riskli durumlardır. Vakaların yaklaşık yarısında bulaş cinsel yolla olmaktadır. Bunun önüne geçmek için cinsel ilişki sırasında ETKİN KORUNMA yöntemlerinin kullanılması çok önemlidir. Riskli cinsel temasta kondom kullanımı hastalığın cinsel yolla bulaşmasına karşı en güvenilir ve en kolay korunma yoludur.
NASIL KORUNULUR?
En sık bulaşma yolu cinsel temasla olduğu için bu yolla korunma çok önemlidir. Özellikle tek eşlilik bulaşma riskini tamamen ortadan kaldırabilir. Ülkemizin bu konudaki sloganı ''Tek çare, tek eşliliktir.'' Riskli cinsel temas sırasında kondom gibi etkin korunma yöntemlerinin kullanılması da hem HIV-AIDS hem de diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmak için çok önemlidir
Kan yoluyla bulaşın önlenmesi için test edilmemiş kan ürünlerinin kullanılmasına izin verilmemelidir. Ülkemiz de de 1987 yılından bu yana kan ve kan ürünleri HIV yönünden test edilmektedir ve bu yasal bir zorunluluktur.
Ayrıca şırınga, diş hekimliğinde kullanılan malzemeler, dövme vb durumlarda kullanılan kesici ve delici aletler ya her kullanımdan önce dezenfekte edilmeli ya da tek kullanımlık malzemeler kullanılmalıdır.
HIV/AIDS ARTIK KRONİK BİR ENFEKSİYONDUR
Enfeksiyonun ortaya çıktığı ilk dönemlerin aksine günümüzde HIV/AIDS, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından ölümcül hastalıklar listesinden çıkartılarak, yaşam boyu birlikte yaşanacak hastalıklar listesine alınmıştır.
Günümüzde artık HIV tanısı geç konan ve hatta AIDS evresinde olan hastalar dahi ilaç tedavisiyle sağlık ve yaşam kalitelerini artırarak normal insanlar gibi yaşamlarını sürdürebilmektedirler. Günümüzde artık hastalar günde alacakları tek tablet şeklindeki tedavilerle yaşamlarını normal şartlarda devam ettirebilmektedirler.
Ayrıca artık günümüzde HIV pozitif anne veya babalar HIV negatif çocuk sahibi olabilmektedirler.
ÖN YARGILARDAN KURTULMALIYIZ
Dünya genelinde her 10 hasta bireyden dördü hastalığı nedeniyle işinden ayrılmak zorunda kalmaktadır. Ayrıca enfekte bireyler toplumdan dışlanma korkusu nedeniyle doktora başvurmakta gecikebilmekte bu da etkin tedavinin başlamasında gecikmelere yol açmaktadır. Hastalık aynı ortamda bulunmakla, aynı iş yerinde çalışmakla, ortak havuz, tuvalet, çatal, kaşık, havlu kullanmakla, dokunmak ya da tokalaşmakla BULAŞMAMAKTADIR. Bu şekilde bulaşma olmayacağı konusunda toplumu bilinçlendirmekle hastaların toplumdan dışlanması ya da ayrımcılığa uğraması gibi olumsuz durumların ortaya çıkması engellenebilir.