6325 sayılı kanun 07.06.2012 tarihinde kabul edilmesiyle arabuluculuk ülkemiz hukuk sisteminde yerini almıştır. Resmi gazetede 22.06.2012 tarihinde yayımlandı. Bu kanunun 28 ve 32. Maddeleri ile geçici maddeleri yayımı tarihinde diğer hükümleri ise yayımı tarihinden 1 yıl sonra yürürlüğe girmiştir. Yani arabuluculuk bizlerin hayatına etkin olarak 22.06.2013 tarihinden sonra girmiştir. Bu tarihten sonra insanlar serbestçe tasarruf edebilecekleri tüm hukuk uyuşmazlıklarını mahkeme,tahkim ,tüketici hakem heyeti yerine arabulucu yoluyla çözümleme yoluna gitmişlerdir.
01.01.2018 tarihinden sonra ise ihtiyari olan arabuluculuk iş davalarında bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işci ve işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade taleplerinde dava açmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasını dava şartı haline getiren 12.10.2017 tarihli ve 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu 25.10.2017 tarihli ve 30221 sayılı Resmi gazetede yayımlanmış ve dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri 01.01.2018 tarihinde yürürlüğe girmiştir.Aynı kanun ile 6325 sayılı Hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve bazı kanunlarda değişiklikler yapılmıştır.
Bu yasal düzenlemeler kapsamında yürütülen zorunlu arabuluculuk sürecinde
1 Ocak 2018'den itibaren işçi-işveren uyuşmazlıklarında uygulanmaya başlandı. Dava açmadan önce işçi-işveren uyuşmazlıkları arabuluculuğa taşındı. 1 Aralık 2018 itibariyle on bir ayda 321 bin zorunlu arabuluculuk; 70 bir ihtiyari arabuluculuk olmak üzere 400 bin arabuluculuk başvurusu yapılmıştır.320 bin zorunlu arabuluculuk başvurusundan, arabuluculuk anlaşmama tutanağı ile açılan dava sayısı 78170 olmuştur. Yani her dört başvurudan biri davaya dönüşmüş Yüzde yetmiş beş oranında sorun çözümü gerçekleşmiştir.İŞ DAVALARINDA ZORUNLU ARABULUCULUK %75 BAŞARIYA ULAŞMIŞ VE RÜŞTÜNÜ İSPATLAMIŞTIR.
Ticari alacak davalarında arabuluculuk şartı
Ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce de arabulucuya başvurulması dava şartı olacak. Bu şart, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülen davalar hakkında uygulanmayacak.
Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten 6 hafta içinde sonuçlandıracak. Bu süre, zorunlu hallerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilecek.
Kanunla, dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin genel nitelikli düzenlenmeler yapılıyor. Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanan bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olacak. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilecek. İhtarın gereği yerine getirilmezse, dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilecek.
Arabulucuya başvurulmadan dava açılması
Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde, herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilecek.
Arabulucu, komisyon başkanlıklarına bildirilen listeden büro tarafından belirlenecek, ancak tarafların listede yer alan herhangi bir arabulucu üzerinde anlaşmaları halinde bu arabulucu görevlendirilecek.
Arabulucu, taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması, tarafların anlaşması veya anlaşamaması hallerinde arabuluculuk faaliyetini sona erdirecek ve son tutanağı düzenleyerek durumu arabuluculuk bürosuna bildirecek.
Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda, toplantıya katılmayan taraf son tutanakta belirtilecek ve bu taraf, davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulacak; ancak her iki tarafında ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda, tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılacak.
01.01.2019 tarihinden itibaren tüm ticari davalarda arabuluculuk zorunlu olduğu için tüm işverenlerin bu konuda kendilerini hazırlamalı, bu konularla ilgilenen profesyönellerden geniş bilgiler almalıdırlar. İş hukukunda çözümlenen sorunlarda işci kazanmış,,iş veren kazanmış hatta bu işi yapan uzman arabulucularda kazanmıştır. Ticari uyuşmazlıklarda da yine kazanan işverenler olacaktır. Asıl kazanan çözümlerle mutlu olan tüm vatandaşlarımız olacaktır. Bu işin sonunda zararlı çıkan yoktur ve olmayacaktır.
Burada tüm işverenler ,işciler ve tacirler arabulucuya anlaşmamak üzere değil olayı çözmek için gitmelidirler. Önyargılarla gelinen arabuluculuk sürecinde başarı şansı azdır. Süreç içerisinde vekillere, temsilcilere bu konuda tam yetki vererek anlaşma odaklı olarak sürece devam etmeleri istenmeli ve ortak yararda buluşularak sorunlar çözümlenmelidir. Bu süreç artık Türk hukuk sisteminde yerini almış ve alanı genişleyerek devam edecektir. Bu süreçte herkes üzerine düşeni yaparsa başarılı bir sistem olan arabuluculukta herkes kazanacaktır.
Avukat Uzman Arabulucu
AHMET ÇOBAN