AVUKAT: Hak ve yasa işlerinde isteyenlere yol göstermeyi, mahkemelerde, devlet dairelerinde başkalarının hakkını aramayı, korumayı meslek edinen ve bunun için yasanın gerektirdiği şartları taşıyan kimse olarak tanımlanmıştır.Bu tanımlamanın doğru olduğunu karşılılaştığımız örnekler ile açıktır.Ancak toplum genel yapısında avukatlık mesleğine bir önyargı mevcut .Toplumumuz avukatlık mesleğinin ne kadar önemli olduğunun farkında mı değil yoksa insan piskolojinin genel bir sonucu olarak avukatta parayı kendi vermesinden dolayı mıdır bilinmez avukatlarımıza gereken önem gösterilmemektedir.Bu yazımda avukatsız bir dava takibinde yaşan sıkıntıları aşama aşama göstererek avukatlık mesleğinin önemine vurgu yapmak istiyorum.
Halk arasında daha yaygın olmasından dolayı ortaklığın giderilmesi(izaley-i Şuyu) davasında bir mirasçının avukatsız davayı takip ettiğinde başına gelebileceklere bakalım.Her hangi bir sebepten ailesinden birinin ölümüyle kişiye çokta fazla olmayan birkaç parça tarla kaldığını düşünelim ve çözümünün kolay olmasından dolayı üç kardeş olduklarını varsayalım .Şimdi kişi bu tarlayı satıp hakkına düşen parayı alması için kardeşlerine başvurdu ve toplumumuzda genel yapı sebebiyle mal paylaşımı hemen oluveren bir şey değil ne yazık ki dava açması lazım.Kişi gitti tapudan aldı belgelerini vatandaşlarımızın genel yaptığı ilk şey adliyeye gidip oradan herhangi birine sormak oluyor.Ve adliyede en ufak çay dağıtım işiyle uğraşan bir kişinin bile tüm adliye işleyişini bilmesini bekleyerek adliyede ki önüne gelen kişiye sorarak henüz davasını açmadan dahi devlet dairelerinden soğumuş oluyor çünkü adliyede zaten iş yükünün fazla olması sebebiyle çalışanlar mevcut işlerini yetiştiremezken birilerinin onlara işi olmayan bilmedikleri konu hakkında yoğun bilgi gerektiren araştırma gerektiren bir şey sorduklarında isteseler bile yardımcı olamazlar bu şekilde vatandaşımız hasbel kader bir şekil de nerede dava açması gerektiği hakkında tüm günü harcayarak ve çokta yorularak davasını açtı.Dilekçesini de yine ucuz olsun diye gitti adliye yakınlarında zaten olan ve kocaman harflerle ‘HER TÜRLÜ DİLEKÇE YAZILIR’ şeklinde bir arzuhalciye yazdırdığı varsayıyoruz.Bir şekilde davasını açtı .Şimdi asıl zor olan mahkeme aşamasında vatandaşımız daha önce böyle bir dava açma gibi tecrübesi olmadığı için kendisine ne zaman tebligat yapılacak diyerek sürekli aklında soru işareti işlemler yapıldı falan kendisine bir şekilde tebligat yapıldı.Duruşma günü verildi.Vatandaşımız adliye çalışma sistemini yine bilmediği için saat:10.00 görünen duruşmasına sabah 09:00 gitti Ki adliye ortamında çok az bir hava teneffüs eden herkesin çok iyi bildiği gibi hiçbir duruşma vaktinde başlamadığı gibi uzaya tahmin edilemeyecek kadar beklenir.Duruşma sırası geldi girdi vatandaşımız duruşmaya ki yine çok çok iyi niyetli olarak tüm tebligatların diğer mirasçılara zamanında tebliğ edildiğini düşünüyorum. Duruşma hakim hukuk terimler kullandığı için tabi ki vatandaşımız duruşmadan bir şey anlamayacak her şeyi soracak ve sorularına tabi ki cevap alamayacak ve keşif günü verildiğine bile adliyeler yılıp hakkından vazgeçerek bir daha adliyeye gelmek istemeyecek davası takipsiz kaldığı için de yaptığı masraf,harcadığı emek çektiği sıkıntılar boşuna gidecek ve hiçbir şey elde edemediği gibi bir daha adliyeye işi düşümesin diye bundan sonraki yaşamında dua ederek geçirecektir.
Şimdi yazının amacına gelirsek avukatlık da tıpkı doktorluk,mühendislik gibi çok önemli ve teknik bilgi gerektiren,emek ,tecrübe gerektiren saygı duyulması gereken bir meslek dalıdır.Vatandaşlarımızın bu bilincinde olup ona göre davranması gerekir aksi takdirde hak kaybına uğrayacakları çok aşikardır.Avukat vatandaşın düşmanı değildir aksine avukat sizin derdinizi dert edinen insanlardır.Gerektiğinde siz bile hakkınızı düşünmezken avukat sizin hakkınızı düşünür.tüm bunlar ışığında genç bir avukat olarak vatandaşlarımızdan avukatlık mesleğinin göründüğü kadar kolay olmadığının farkına varmalarını ve ona göre davranmalarını istemekteydim.Yazımı vakit ayırıp okuyan herkese çok çok teşekkür ederim.Saygılar.