EĞER
ÖDENMEZSE HAPİS CEZASI VARDIR!!!!!!!
Çeşitli sebepler ile mahkemelerimiz tarafından nafaka ödemekle sorumlu tutuldunuz. Genelde boşanma davalarında erkek tarafı eski eş veya çocuk için nafaka ödemekle sorumlu olunur.
Nafaka ödemekle sorumlu tutulan eş ne hikmet ise sanki yoldan geçen bir insana boşu boşuna para veriyormuş edasıyla nafakayı ödemek istemez. Ve çeşitli yollar ile NAFAKA ödemekten kaçmak istemektedir.İnsanlar nafaka ödenmemesi halinde sonuçlarını sürekli sormakta ve sonuçlarını merak etmektedir.
-Mahkeme eğer sizin bir nafaka ödemeniz hakkında bir karar vermiş ise boşuna uğraşmayın. O borcu ödemek zorundasın. Nafaka borçları diğer adi borçlardan farklı olarak ödenmediği takdirde İcra İflas Kanununda düzenlenen nafaka ödememe suçu oluşur. Nafaka alacaklısının şikayetiyle ,nafaka ödemeyen borçlu için 3 aya kadar tazyik hapsine karar verilir.Borç ödendiği takdirde hapis cezası kaldırılır.
Tazyik Hapsi:Bir kimseyi bir işi yapmaya zorlamak için verilen bir yaptırımdır. Tazyik hapsi, TCK 50.madde uyarınca paraya ve diğer seçenek yaptırımlara çevrilemez.Ve adli sicil kayıtlarına geçirilmeyen hapis türüdür.
-Yine tarafların bir diğer merak ettiği konu nafaka ödemedikleri için verilen hapis cezası var olan borcu azaltır mı?
Ödenmeyen borç yüzünden hapis yatmak; var olan borcu eksiltmez mevcut olan borç aynı kalır. Nafaka borçlusu bu borcu ödemeden asla kurtulamaz. Nafaka borcunun bir an önce ödenmesi her tarafında yararınadır. Sonuçta eğer ortada bir nafaka alacaklısı varsa kişi buna muhtaçtır ki sayın mahkeme bu şekilde bir karar kurmuştur.
Ayrıca NAFAKA borçları diğer adi borçlardan farklı olduğu için,normal bir borç için emekli maaşına haciz konulamazken nafaka borçları için emekli maaşına haciz konulabildiği gibi ,icra takibinde de ilk sırada yer alır.
NAFAKA ÖDEMELERİ İLE İLGİLİ KİŞİSEL GÖRÜŞÜM
Ortada bir nafaka kararı verilmiş ise elbette ki karşı taraf bunu ödeyecek. Maalesef ki erkek tarafı anlayamadığımız şekilde eski eşine ve daha da önemli ÇOCUĞUNA dahi nafaka ödemek istememekte. Nafaka alacaklısı onun hakları gasp ediyormuşcasına bir tutum takınmakta. Ve bu durumu bir kadın aynı zamanda avukat olarak da anlayamamaktayım. Zaten sayın mahkemeler yoksuluğa düşmeyecek tarafa nafaka bağlamamakta. Bağlasa da bu nafaka miktarı çok düşük 250tl,300 TL gibi günümüz koşullarında çalışmayan bir bireyin geçimini sağlayacak miktarda asla değildir.Evlillik ne kadar kötü biterse bitsin, iki kişinin birbirine bir emek verdiği ve kadınların bu noktada daha daha çok yıprandığı Türkiye yaşam koşullarında barizdir. Hal böyleyken senelerce evli kalınan ,çocuklarına bakan bu kadınlara verilen ve verilecek nafakalarda bu kadar zorluk çıkarılmaması gerektiğini düşünmekteyim. Babaların bazen çocuklarına dahi nafaka ödemek istemediklerini gördüğümde ise üzülmekteyim. Gelecekte bu çocuklardan vatana ,millete ve en önemlisi de anne,baba yaşlandığında kendilerine bakmasını bekledikleri çocukların ne hikmet ise boşandıktan sonra aldıkları en fazla 400TL bile vermek istememelerini çok yanlış bulmaktayım. Boşanma davalarında kadınlara ve çocuklara duyulan kin ve nefretin inşallah bundan sonra ki süreçlerde olmamasını temenni etmekteyim.
Yazımı vakit ayırarak okuyan herkese çok teşekkür etmekteyim.
AV.FATMA URAL